20 Eylül 2010 Pazartesi

Fenerbahçe - Beşiktaş

Eziktaş, sekiztaş, qarizması çizilecek, gutine konulacak küçük takım yine bütün psikolojik terörün mabedi Kadıköy'e çıkıyordu bu akşam. Her Fenerbahçe taraftarı aynıdır demek istemiyorum ama bu ahlaksızlığın, çirkefliğin, laf ebeliğinin sonu gelmeyecek yakanın öbür tarafında. Taraftarı ağzını tutamazken oyuncusu tutabilir miydi? Emre Belözoğlu'nun, Bilica'nın ilk yarı boyunca hakem üzerine uyguladıkları sapıkça tavır tek bir kartla bile cezalandırılmazken Beşiktaş oyuncularının sükunetlerini yine de çok iyi korumaları inanılmazdı. Kendi gerizekalı, embesil amcam Niang'ın golünden sonra telefon açıp avaz avaz bağırırken, dönüşüne telefonu reddetmesi, Fenerbahçe Başkanı'nın her pozisyondan sonra yanında eski Genelkurmay Başkanı oturuyorken küfretmesi Fenerbahçe taraftarı, oyuncusu, camiasının psikolojik durumunu gözler önüne serer.

Barcelona maçlarından bu tür maçların gerilimini iyi bilen Schuster sahaya enerjiden çok tecrübeyi koymuştu. Hakan Arıkan'ın tecrübesi sekizlik tarafta olunca Beşiktaş yıllar yılı alışılagelmiş abuk kaleci hatalarından biriyle geri düşüyordu. Ekrem ve Hakan hastanenin yolunu tutarken asıl hastanelikler tribüne ve sahaya çirkefliği koymaya devam ediyordu. İşin komiği Aykut Kocaman maç sonunda Beşiktaş çok sert oynadı ve hakem buna izin verdi diyordu. Fenerbahçe'nin oyuncusundan taraftarına uzun süreli bir psikiyatri seansına ihtiyacı var. Son maçlarda kaçan şampiyonluklar, Avrupa'da Fenerbahçe'den sonra oynadığı son 2 maçta 7 gol yiyen Young Boys'u Barcelona sanmak sarı lacivertlileri baya yıpratmış. Maçtan sonra papağan reyiz gibi kafa sallayarak söyledikleri şeyler, büyük takım olamayacaksınız ve bu skoru bile galibiyetten sayıyorsunuz cümleleri durumun vehametini gözler önüne seriyor.


Evet Schuster'in oyuncu tercihlerinde yanlışlıkları var, oyun sistemi zaman zaman gediklere yol açıyor ama bu takım terör mabedinden yenik çıksaydı bile destek çıkılması gerektiğini söyleyecektim. Sezonun şu ana kadar en önemli 2 maçından 4 günde 4 puan alındı ve takım her gün üzerine koyuyor. Fenerbahçe için diyecek bir şey yok, bütün bu çirkefliklerinde, pisliklerinde boğulmalarını diliyorum.

Hiç yorum yok: