22 Ağustos 2010 Pazar

Beşiktaş - İ.B.B.

Saat 16:00 haberlerinde yenilmiştik aslında biz, maçın yapılmasına gerek yoktu. Hoca anlaşılmaz şekilde 8 yabancıya Bobo ve Zapo'yu sığdıramamıştı. Abu Dhabi'den gelen araplar etkili oldu belki de kadro seçiminde. Maçı izledikten sonra vazgeçmiş olabilirler Tabata ve Delgado'dan ama üstüne para bile verilecek olsa Birleşik Arap Emirlikleri biletleri verilmeli 2 oyun dehasına.

Saha içinden çok bahsetmek istemiyorum bu yazıda. Şu kadar değinip geçeceğim: İstanbul Büyükşehir Belediye maçlarını izlememişsin hocam. İzleyen birine de sormamışsın. Tayfur Havutçu'nun o koltukta işi yok. Karışmayacaksa burnunu sokmayacaksa orada bekleme yapmasın. Hocayla didişecek, rakibin öğle yemeğinde ne yediğini anlatacak bir adam gelsin.
Bu takımın 4 sene önceki sistemine bakıp gülmüştüm geçen haftalarda. Orta sahanın ortasında tek bir defansif adam olmadan Ricardinho Delgado ikilisiyle çıkılmış. Kleberson'un başını yiyen orta sahada yardımcı eksikliği zamanla Ernst'in başını yer. Guti'yle oynamak bir nebze kurtarıyor bir adamı ileride oynatma isteğini ama Delgado gibi bütün maçı eli belinde geçiren, gölge markaj yapan, kaybettiği topun arkasından gitmeyen, vurdumduymaz bir adamla kurtarmaz.

Çok fazla uzatmaya gerek yok. Takımda kalite eksikliği çok büyük. Rotasyonun R'sini kaldırabilecek bir oyuncu topluluğu yok kulüpte. Erhan Güven, Uğur İnceman, Ekrem Dağ, Mert Nobre, Filip Holosko, Matias Delgado, Rodrigo Tabata, hatta hatta maalesef Nihat Kahveci kadroyu şişkin gösteriyor. 14 tane güvenilir iyi adam olsa bu takım götürür diyorum ama o bile yok şu anda. Barça Sevilla maçının son dakikalarında İniesta'nın Messi'ye yaptığı asistin aynısını bugün Quaresma getirdi içeri bıraktı ama orada kimse yoktu tabii ki. Bobo'nun ne demek olduğu Zapo'nun sistemdeki önemini, Guti'siz Necip'siz orta sahanın nasıl döküldüğünü anlayamayanlara ödev veriyorum 5 kere izlesinler maçı.

Hiç yorum yok: